14 Aralık 2013 Cumartesi

GÜNÜN SÖZÜ



Tanrım;
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver…...
   Bu söz Hititlere ait bir duvar yazısından alıntıdır.Geçmişten günümüze gelen bu söz 
insanın hayata bakışını etkileyebilecek kadar güçlüdür bence.

1 Haziran 2013 Cumartesi

HABER YAZIM "İPEK YOLU'NUN ŞİRİN DURAĞI"

İPEK YOLU’NUN ŞİRİN DURAĞI


Değişik yerler görmek, farklı kültürler tanımak en büyük zevklerimden biridir. Bu değişik yerler görme merakıma, isteğime Mudurnu eşlik etti. Mudurnu’ya iki kere gitme şansım oldu. İlk gidişimde şirin, sıcak insanların bulunduğu Mudurnu’nun merkezini gezerken, ikinci gidişimde tarihi solumak amacıyla Mudurnu’nun da duraklık yaptığı tarihi İpek Yolu’nda yürüdüm. 
Yolculuk Başlasın
Yolculuğumuz Bolu’dan başlıyor. Özel arabası olmayıp toplu taşımadan yararlanacaklar için Bolu merkezden otobüs kalkıyor, öğrenci için bilet fiyatı 5 buçuk lira iken, tam bilet fiyatı 7 lira. Bolu sınırlarından çıkmadan sol tarafta sizi Akkaya travertenleri karşılıyor. Yolculuk 50 km' lik yol boyunca genellikle ağaçların eşlik ettiği bir doğada gerçekleşiyor.

TEKFUR KIZI MODERNA’NIN ADINI VERDİĞİ İLÇE
Mudurnu Bitinyalılar zamanından beri var olan; geçmişte Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılara ev sahipliği yapmış köklü, eski bir kasaba. Mudurnu adını Bursa tekfurunun kızı Matarnı (Moderna)adına yapılan kaleden aldığı ve günümüze Moderna adının söylene söylene Mudurnu olduğu düşünülmekte.
Yöre köylerine, Selçuklu döneminde başlayan ilk Türkmen yerleşimleri Ertuğrul Gazi ve Osman Bey dönemlerinde yoğunlaşarak devam etmiş. Osman Bey Samsa Çavuş’un yardımlarıyla Mudurnu’yu topraklarına katmış.
Mudurnu Kurtuluş Savaşı’nda, Kuvay-i Milliye’ye destek verip, bu nedenle de Atatürk’ün teşekkür telgrafıyla onurlandırılmış bir kasaba.24 Ekim 1920 tarihinde gönderilen telgrafta şu ifadeler yer almaktadır:“Sevgili Mudurnulular! Kurtuluş savaşının en zor günlerinde Kuvay-i Milliye’ye verdiğiniz destek ve gösterdiğiniz kahramanlığa teşekkür ederim.”

TARİHE YOLCULUK YAPTIRAN ilçe

Bolu’dan Mudurnu’ya doğru girerken ilk aşamada Mudurnu insanın önemli geçim kaynaklarından olan tavuk çiftlikleri göze çarpıyor. İlçede ilerledikçe içinden derenin aktığı Osmanlı mimarisine sahip yapılar göze çarpmaya başlıyor.

           
 Gezip görmeniz gereken tarihi mekanlar arasında şunlar sayılabilir:

    Yıldırım Beyazıt’ın Bolu şehzadeliği döneminde M.1374 yılında yapılmış olan ve 600 yılı aşkın süreye rağmen hala dimdik olup, kullanılabilir durumdaki Osmanlı erken dönem mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Yıldırım Beyazıt Camii.Cami Mudurnu’nun tam merkezi bir yerinde bulunuyor ve geniş kubbesiyle dikkat çekiyor.








  Yine Beyazıt’ın şehzadeliği döneminde yapılmış olan günümüzde de hizmet vermeye devam eden 
Yıldırım Beyazıt Hamamı.





                                                                                                                                                                                               
    Bir rivayete göre; Kanuni Mudurnu’da büyük bir 
cami yaptırılması için talimat vermiştir fakat cami kendisinin istediği büyüklükte olmadığı için beğenmeyip kapısına kilit vurdurmuştur. Kanuni’nin vefatından 50 yıl sonra ibadete açılabilen Kanuni Sultan Süleyman Camii. Cami derenin kenarında bulunmaktadır. Cami yanında bir de türbe mevcut.
      Kanuni Sultan Süleyman Camii’nin hemen yanında bulunan Osmanlı sivil mimari eserlerinden olan Armutçular Konağı da görülmesi gereken yerlerden biri. Konağın içine girme fırsatını yakalayamasam bile dış görünüşü bile insanı etkiliyor. Konağın ahşap balkonlarında yer alan oymalar “keşke bu konakta yaşama şansım olsaydı” dedirtiyor insana. Diğer konaklar arasında Keyvanlar Konağı, Hacı Şakirler Konağı sayılabilir. Konakların çoğu turizme kazandırılmış ve turistlerin konaklamasına hizmet ediyor.

      Mudurnu’nun doğusunda bir yamaç üzerinde bulunan tarihi saat kulesi şirin ilçeyi kuş bakışı izliyor. Araştırmalarıma göre saat kulesi,1890-1891 tarihlerinde ahşap olarak yapılmış,1900 yılında çıkan yangın sebebiyle 1905 yılında çevreden getirilen taşlar ile Mudurnu Hapishanesi’ndeki mahkumlara kule yeniden yaptırılmış ve Mudurnulu demirci ustasının yapmış olduğu saat takılmış. Saat kulesinin korunması için 1990 yılında ahşap ile kaplanmış ve tarihe tanıklık etmeye devam etmekte.Saate ulaşmak için çıktığınız yol sizi zorlasa da tepeye vardığınızda Mudurnu’yu kuşbakışı seyretmek “bu manzara bu zorluğa değer”dedirtiyor.


İPEK YOLUNDA TARİHİ SOLUMAK
Mudurnu tarihi İpek Yolları’nın duraklarından biri olmuş geçmiş tarihlerde ve bu yolda yürüme şansını Bolu İl Gençlik Merkezi’nin düzenlediği etkinlik çerçevesinde yakaladım. İpek Yolu denilince aklımda kenarında han, kervansarayların bulunduğu bir yol canlanırdı. Fakat yürüdüğümüz yol bu hayalime uymadı. Yürüyüş Yeniceşıhlar mevkinden başlayıp söylenene göre 6 km sürdü. Kullanılan parkurun taşlı olması insanı biraz zorlasa da yeşil bir doğanın size eşlik etmesi güzel bir duyguydu. Ayrıca geçmiş zamanlarda atların, eşeklerin, develerin sırtında yüklenilen yüklerle insanların bu yolu kullandığı hayali beni tuhaf hissettirdi. İpek yolunda tarihi soluduğum havasını vardı.

ÜNLÜ halk BİLİMCİNİN ADININ VERİLDİĞİ KÜLTÜR EVİ

Pertev Naili Boratav Kültür Evi arkadaşlarla rastgele girdiğimiz ve çok memnun olarak ayrıldığımız bir yer. Kültür evinin çalışmalarıyla Mudurnu Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği’nin gönüllüleri ilgileniyor. Burada Mudurnu insanının eski yaşam biçimini göz önüne seren giysiler, kap, kacaklar, eşyalar; Mudurnu’nun geçmişi canlandıran fotoğraflar; kültür evine ismini veren Türkiye’de üniversitelerde ilk halkbilim kürsüsünün kurulmasına öncülük eden, halk edebiyatı alanında yaptığı çalışmalarla ön plana çıkan, çocukluğunu ve gençlik yaşamının ilk zamanlarını Mudurnu’da geçiren Pertev Naili Boratav’ın yaşamını anlatan fotoğrafların, yaptığı yazışmalarının yer aldığı bölümler var.



MUDURNU GEZİLERİNDEN AKLIMDA KALANLAR
            Mudurnu’da gezerken sıcakkanlı insanların size “Hoş geldin” diye seslenmeleri, misafirperverlik göstermeleri hoş duygular yaşatıyor size. Tarihi sokakları, içinden geçen deresi, tarihi evleriyle bir tarihi yolculuğa çıkıyorsunuz. Mudurnu gerek doğası gerek tarihiyle benim beğenimi kazanan bir yer. Bundan sonra Mudurnu’nun tavuk çiftliklerinin yanında tarihi ile de ön plana çıkartılması gerekiyor bence.
Toplumumuzda bir söz vardır yediğin içtiğin senin olsun gezdiğin gördüğünü anlat. Bende bu yazımda gezdiğim, gördüğüm yerleri anlatmaya çalıştım. Ama Mudurnu’nun geleneksel yemeklerinden yememek içimde ukde kaldı. Eğer ki üçüncü bir defa gidersem geleneksel yemekleri tatmak istiyorum.
Eğer ki bir daha gitme şansım olursa cumartesi günü yerli halkın ürünlerini satışa sunduğu pazarı görmek arzusundayım. Ayrıca hala Ahilik sisteminin yaşatılmakta olduğu Mudurnu’da Ahilik hakkında ayrıntılı bilgiler almak istiyorum.
Son söz olarak bu şirin ilçeyi görmeniz tavsiye etmekteyim…
(Değerli Okuyucular bu yazı benim gezi hatıralarımdan ve Mudurnu belediyesi ve kaymakamlığının katkılarıyla hazırlanmış olan “Mudurnu Gezi Rehberi” adlı broşürde yer alan bilgiler çerçevesinde hazırlanmıştır. Ayrıntılı bilgi için bu broşürden yararlanabilirsiniz.)
                                                    YAZI:AYŞEGÜL BAYSAN
                

















27 Mayıs 2013 Pazartesi

FOTOĞRAF HİKAYESİ YENİ



Bu ödev grup halinde toplu olarak 6 video şeklinde hazırlanmıştır.Burada benim seslendirdiğim ve en son olarak düzenlediğim  video yer almaktadır.Diğer videolar şu adreslerdedir:
  • herrenkk.blogspot.com(Burcu Bayar)
  • lacivertgri.blogspot.com(Nazlı Benli)
  • gezdiiimgordum.blogspot.com(Armağan Yalın)
  • handemix.blogspot.com(Hande Ünsal)
  • nursirin.blogspot.com(Nurşirin Kayabaşı)



26 Mayıs 2013 Pazar

MAKALE  KÜNYESİ
Makalenin Başlığı-Yıl
Televizyon ve Çocuk: Çocukların TV Programlarına İlişkin Tercihleri - 2007
Yazar ve Dergi Bilgileri 
Yrd. Doç. Dr. Sevim Cesur -  Yrd. Doç. Dr. Oya Paker
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi , Kış -2007, Cilt 6, Sayı 19 ,(106-125)
Makalenin Amacı
Makalenin öncelikli amacı çocukların televizyon programı tercihlerini göz önüne koymaktır. Televizyon programı tercihlerinin yanında kitap ve bilgisayar kullanımındaki ilgilerini tanımlamaktır.
Araştırma Soruları
·         Çocuklar hangi;
      televizyon programlarını izlemeyi tercih etmektedirler?
      kitap türlerini okumayı sevmektedirler?
      amaçlarla bilgisayarı kullanıyorlar?
      alandaki reklamlara karşı beğeni gösteriyorlar?
·         Medya kullanımında yaş ve cinsiyete göre farklılıklar var mı?
Türü
Betimleyici bir çalışmadır.
Örneklem/
Katılımcı
Araştırmanın örneklemini, Samsun (%56,6), Kocaeli (%20,5), İstanbul (%14,1), İzmir (%5,7) ve Urfa (%3,1) olmak üzere yurdun çeşitli illerinden, toplam 454 ilkokul öğrencisi oluşturmaktadır.






















Bulgular
·         Çocukların TV’de en çok neyi seyretmekten hoşlandığına verilen
cevaplar, ilk tercihlerinin çoğunlukla “çizgi film” olduğunu göstermektedir. Televizyonda seyretmekten hoşlandığı şeylerle yaş arasındaki ilişkiye bakıldığında, anlamlı olmamakla beraber çizgi film seyretme oranında yaşla birlikte bir artış görülmekte ancak bu artış 10 yaşından sonra düşüşle sonuçlanmaktadır. Erkekler kızlara nazaran daha fazla sıklıkta çizgi film seyrederken, kızlar erkeklere nazaran daha fazla sıklıkta dizi seyretmektedir.
·         Çocuklar TV’de en sevdikleri programlar sorulduğunda ilk sırada “dizi”,
ikinci sırada “çocuk programları”nın adlarını vermişlerdir. Çocukların en sevdiği programların yaşla ilişkisine bakıldığında, çizgi film seyretme oranında yaşla birlikte bir yükselme, 10 yaşından itibaren de düşme görülmektedir. Dizi seyretme oranında yaşla birlikte artış bulunmuştur. Ayrıca, yarışma ve eğlence programlarının, beklenen sıklıktan daha fazla oranda seyredildiği tespit edilmiştir. Erkekler en sevdikleri program isimleri sorusunda çizgi filmleri tercih ederken, kızlar daha fazla sıklıkta dizi tercih etmektedirler.
·         TV ve sinemada en sevdikleri film sorusuna verilen cevaplarda ilk sırada
“macera filmleri”, ikinci sırada ise “dizi, reality ve yarışma programları” yer almıştır. Film  tercihlerinin yaşla ilişkisi incelendiğinde, macera filmlerinde yaşla birlikte bir artış, çizgi filmlerde bir düşüş görülmektedir. Erkekler kızlara nazaran macera filmlerini tercih ederken, kızlar dizi-reality-yarışma programlarını daha sıklıkla seyretmektedirler.
·         En sevdikleri kahraman sorulduğunda, ilk tercih olarak bir “çizgi film
kahramanı”nın adını yazan çocuklardan sonra, ikinci sırada “yetişkin bir dizi kahramanı”nın ismi verilmektedir. Kahraman tercihlerinin yaşla ilişkisi incelendiğinde, çizgi film kahramanlarının tercihi yaşla birlikte düşmektedir. Yetişkin dizi kahramanını tercih etme yaşla birlikte artmaktadır ve bu tercih 9 yaştan itibaren beklenen sıklıktan fazla oranda kendini göstermeye başlamaktadır Kızlar hem çizgi film kahramanı hem de yetişkin dizi kahramanını erkeklerden daha fazla sıklıkta tercih ederken, erkekler macera filmleri kahramanlarını daha fazla sıklıkla tercih etmişlerdir
·         TV’de en sevdiği reklâmlar sorulan çocukların ilk tercihleri, “gıda-
içecek” reklâmları yönünde olmuştur. Daha sonra sırasıyla temizlik malzemeleri ve dondurma-şekerleme reklâmları gelmektedir Reklam tercihleri bakımından gıda-içecek reklâmlarında yaşla birlikte bir artışa rastlanmaktadır.  Kızlar, erkeklere nazaran gıda-içecek reklâmlarını daha fazla sıklıkta tercih etmektedirler
·         Çocuklara en sevdikleri kitaplar sorulduğunda birinci sırada “çocuk
kitapları”,ikinci sırada masallar cevabı verilmiştir. Yaşla kitap tercihinin ilişkisi incelendiğinde, çocuk kitaplarını tercih etmenin yaşla birlikte arttığı, öte yandan masal tercihlerinin 10 yaşından itibaren düşmeye başladığı görülmektedir. Erkekler, çocuk kitapları ve masalları kızlara nazaran daha az sıklıkta, çizgi romanları ise daha fazla sıklıkta tercih etmektedirler.
·         Bilgisayarda neler yaptıkları sorulduğunda, çocuklar ilk seçenek olarak
 “oyun” oynadıklarını ifade etmişlerdir. İkinci sırada “kullanmıyorum”cevabı gelmektedir. Bilgisayar kullanımı ile yaş arasında herhangi bir anlamlı ilişkisi tespit edilmemiş olmakla beraber, yasla yükseldikçe bilgisayarda oyun oynamanın sıklığı artmaktadır Erkekler, kızlara nazaran daha fazla oyun oynamaktadırlar


Sonuç ve Öneriler
·         Televizyon, çocuklar için diğer medya türlerinden çok daha etkili ve
 tercih edilir bir medyadır.
·         Sonuçlar çocukların sadece “çocuk dünyası”na ilişkin programları takip
etmediklerine ve oldukça önemli bir oranda yetişkin dünyasına seyirci olduklarına işaret etmektedir. Bu yüzden çocuklar için alternatif çocuk programları yapılmalıdır.
·         Reklamlar çocuk ve genelde annelere hitap edecek şekilde hazırlanmaktadır.



20 Mayıs 2013 Pazartesi

FOTOĞRAF HİKAYESİ



     Bu ödev grup çalışması olarak yapılmıştır. Grup altı kişiden oluşmaktadır. Herkes bir video seslendirmiştir. Grup üyeleri Burcu BAYAR, Hande ÜNSAL, Nur Şirin KAYABAŞI, Armağan Yağmur YALIN, Ayşegül BAYSAN, Nazlı BENLİ

















28 Nisan 2013 Pazar

5 TEMEL SORU ÇERÇEVESİNDE HABER YORUMLAMA


1)Bu haber kim tarafından üretilmiştir?
"Haç gitti,saat geldi" adlı haber "VATAN" gazetesinde 15.04.2013 tarihinde yayımlanmıştır.Vatan gazetesinin metin yazarı,grafikeri ve fotoğrafçısı tarafından üretilmiştir.

2)Dikkat çekmek için şunlar kullanılmıştır:

  • Kırmızı renkte başlık kullanılarak dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
  • Münih Eyalet Mahkemesi'ndeki değişikliklerin fotoğrafları konularak dikkat çekilmiş.(eski-yeni karşılaştırması)
  • Haberin içeriğinde Türkiye'de "T.C." tartışmasının benzerinin Almanya'da yaşandığı söylenerek dikkat çekilmiş.
  • Haberde tartışma ortamının olduğu söylenmiş.Buna bağlı olarak mahkemede tartışma halindeymiş gibi bulunan insanların fotoğraflarına yer verilmiştir.
3)Başkaları daha farklı nasıl anlamlandırmış olabilir?
  • Müslüman,Türk olanlar  8 Türk'ün öldürülmesiyle ilgili duruşma yapılacak olan mahkeme salonunda haç işaretinin kaldırılıp saat konduğu için mutlu olmuş olabilirler.
  • Hristiyanlar bu haberden,uygulamadan rahatsız olmuş olabilirler çünkü kendi dinlerinde yer alan bir simge kaldırılmış bulunmaktadır.
4)Kimler ön plana çıkarılmış,kimler göz ardı edilmiştir?

  • Almanya'da mahkeme salonunda haçın yerine saatin konulması olayı ön plana çıkarılmıştır.Hristiyanlar özellikle koyu dindarlar  mahkeme salonundan haç işaretinin kaldırılmasını hoş karşılamamışlardır. Bunun için facebookta isimlerinin başına haç işareti koydukları söylenerek bu din mensupları ön plana çıkarılmıştır.Duruşmanın 8 Türk'ün öldürülmesi nedeniyle olacağı ve Türkiye'de yaşanan T.C. tartışmasına yer verilmesiyle Türk ve Müslümanlarda ön plana çıkarılmıştır.Diğer din mensupları ya da belli bir inanışı olmayanlar ;Almanlar ve Türkler dışındaki diğer uluslarda göz ardı edilmiştir.
5)Haber ne amaçla üretilmiştir?
  • Haber Almanya'daki bir mahkeme salonunda yapılan değişikliği ve bu değişikliğe duyulan tepkiyi anlatmak için üretilmiştir.




8 Nisan 2013 Pazartesi

MERTCAN'IN RUH HALİ VE VİDEOSUNA YAPILAN YORUMLAR




Mertcan'ın Videoları Çekme Sebebi ve Ruh Hali
Sosyal medyada “Atarlı Genç” gibi amatör videoların dönmesinin nedeni ne, hangi amaçla çekilmiş olabilirler diye düşündüğümde   ilk aklıma gelen ilgi çekme düşüncesiydi.Mertcan da yaşı  itibariyle çektiği videolarla insanların ilgisini çekip ,akranları arasında popüler olma düşüncesi içinde olabilir.  Günümüzde sosyal medya kullanımı o kadar geniş kitlelere ulaştı ki çekilen videolarla geniş bir kitleye ulaşılıp ,  tanınma isteği karşılanmaktadır. İlgi çekme, tanınma isteğinin yanında fikirlerini geniş kitlelelere yaymak olabilir.Mertcan çektiği videoda "çocuklarınızı salın sokağa efenim" diyerek çocukların artık bilgisayar,televizyon başından kalkıp sokaklarda oynaması fikrini dile getirip ailelelere seslenmektedir.Ama Mertcan'ın internet üzerinde birçok videosunun olması onun sokakta oynamak yerine çoğu zamanını  bilgisayar başında  geçirdiği izlenimini uyandırmakta ve söyledikleriyle tezatlık oluşturmaktadır bence.
Mertcan'ın videodaki ruh hali ne olabilir? Mertcan "efenim" seslenişinde bulunarak dikkat çekmiş ve yetişkinlere özenmiş olabilir.Mertcan'ın kendi hayatından örnekler vermesi( Mario oynarken yaşadığı çıldırma anlarını anlatması gibi) anlattıklarına kendi hayatı sonucunda ulaştığını göstermektedir.Ailelere bu şekilde seslenmesi bir cesaret örneğidir bence.

Peki bu videolara ağır sözler ,  küfür içeren yorumların yapılma sebebi nedir?
Böyle yorumların yapılma sebebi insanların günlük yaşamdaki dertlerini , sıkıntılarını, konuşarak dile getiremedikleri duygu ve düşüncelerini ağır sözler küfür yoluyla katarsis(boşalma) yaşamaları olabilir. Ayrıca fikirlerini doğru şekilde ifade edemeyen insanlar küfüre başvurabilir. Kendilerini küfürle daha iyi anlattıklarını düşünebilirler.
Çocuklar, ergenler arasında küfür edilme sebebi ilgi çekmek olabilir. Çünkü küfür etme çocuk ve ergenlerce yetişkin olma davranışı olarak görülebilir.
Ayrıca ağır sözlerin , küfürlerin edilmesinde televizyondaki, sinema filmlerindeki karakterlerin(küfür eden) model teşkil edebileceğini düşünüyorum.

25 Mart 2013 Pazartesi

HAYATIMIZDAN KARELER VE YORUMLARI

   Bu kıyafet kıyafet tasarımcıları tarafından tasarlanmıştır.Beyaz zemin üzerine siyah yazılar yer almakta ve yazı stilleri farklıdır.Bu teknikler kullanılarak dikkat çekilmiştir.Tasarım genç kesime hitap etmekte,daha ileri yaşta olanlar göz ardı edilmiştir.Amaç ürünü satmak olabilir.


   Polo firmasının kıyafet tasarımcıları tarafından tasarlanmıştır.Siyah zemin üzerinde at üstünde sopa ile bulunan adam dikkat çekmektedir.Kırmızı renkteki amblem ve Amerika yazısı ön plandadır.Polo sporundan ilgilenmeyenlere hitap etmemektedir.Genç,yaşlı,kız,erkek herkes tarafından kullanılabilecek bir kıyafettir.Amaç ürünü satmak olabilir.

   Defacto firmasının kıyafet tasarımcıları tarafından tasarlanmıştır.İstanbul yazısı,İstanbul'a ait cami manzarası,eski zamanların kıyafetlerindeki bir adam dikkati çekmektedir.Fotoğrafta net olarak görünmeyen İngilizce yazılardan İngilizce bilmeyenler anlam çıkaramaz. İstanbul'u hiç gezip görmemiş birinin dikkatini çekmeyebilir.Genellikle genç kesime hitap etmekte,ileri yaştakiler göz ardı edilmektedir.Cinsiyet ayrımı yapmadan giyilebilir.Amaç ürünü satmak ve İstanbul'u tanıtmak olabilir.

22 Mart 2013 Cuma

FOTOĞRAF OKUMA

HAYATIN İÇİNDEN

     Bu fotoğraf yoksulluklar içinde geçen bir hayatın öyküsünü veriyor bence.Sıvası dökülmüş duvar,eskimiş bir soba,boyaları dökülmüş tahta kapı,çocukların kıyafetleri bu yoksul hayatın işareti.Buradaki iki çocuk büyük ihtimalle kardeşler ve kız çocuğu küçük kardeşinin bakımını çoğunlukla üstlenmiş görünüyor.Çocukların bakışı uzaklara odaklanmış belki geleceğe dair düşünceler vardır akıllarında...